Beyoğlu’nun karanlık bir arka sokağını bir kaç sokak lambası aydınlatmaktadır. Buna rağmen sokak yer yer karanlığa teslim olmuştur. Hava yağmurlu olmamasına rağmen kaldırımların çamuru ve su birikintileri yağmur yağalı az bir süre geçtiğini göstermektedir... Sokak boş, loş, pis ve dardır. Sokakların arasında yarı karanlığa terk edilmiş bir sokak…
Köşeden bir adam sokağa sokak lambası altından giriş yapar... Sokak lambasının altında durur bir sigara yakar .(Kamera ışığın gücüyle büyümüş olan adamın gölgesinden adama doğru yaklaşır.)Diğer elinde bir bira şişesi vardır. Sokağın yukarısına doğru biraz yürür, ayak sesleri dar sokakta duvarlarda yankılanmaktadır. Karanlık bir köşede eski kaportası sprey boyalarla boyanmış bir arabanın köşesine ilişir ve birasından bir yudum alır. Sokağın bir yukarısına bir de aşağısına göz atar. (kamera adamın gözlerinden sokağı perspektif olarak gösterir). Sokakta birkaç sokak kedisi haricinde kimsenin olmadığı net şekilde görülür. Saatine bakar. Şişeyi kafasına dikerek birasını bitirir. Şişeyi omzundan arkaya rastgele fırlatır. Şişenin bir yerlerde duvara çarparak parçalanma sesi gelir. Adam tekrar saatine bakar.
O sırada adamın daha önce çıktığı köşeden bir kadın çıkar. İnce askılı hafif kumaştan beyaz elbisesinin tülümsü etekleri uçuşmaktadır. Sokağın aşağısına doğru adamın bulunduğu yerin tersi yöne yürümeye başlar. Adamı görmemiştir. Adam sigarasını yere atar ve kadını sokak lambalarının aydınlattığı taraftan değil, sokağın karanlık tarafından kadını izlemeye başlar. 10-15 adım attıktan sonra bir sokağın köşesinde durmakta olan sokak köpeği havayı koklar. Kadının kokusunu almış gibi gözlerini kadına diker ve yaklaşmasını bekler. Kadın köpeğin önünden geçtiğinde o da kadını izlemeye başlar. (kamera adamın gözünden 10 adım ilerde sokak köpeğini ve 10 adım ilerde kadını görmektedir.)
Kadın durur, sigara çantasından sigara çıkarır ve yakar.(Kamera çakmakla beraber kadının kırmızı dudaklarının arasına götürdüğü sigarayı yakmaya gider) O sırada adam da durmuştur. Köpek ise kadına yaklaşır ve burnunu koklamak için yaklaştırır. Kadın ağzında sigara köpeğin kafasını 2 eliyle okşar. Sonra yürümeye devam eder. Köpek olduğu yerde durur ve kadının uzaklaşmasını seyreder. (kamera yerden köpek gözüyle kadının arkasından bakmaktadır, tam kadın başka bir köşeden sola dönerek sahneden çıktığında birdenbire görüntü dönerek kamera yere devrilir, köpeğin yere yuvarlandığını belirtmektedir).
Adam köpeğe saldırıp bıçağını boğazına saplamıştır. Bir sonraki sahnede adamın göğsünden köpeğin kalbini çıkarttığını ve avucuna alarak alelacele bir mendile koyduğunu görüyoruz. Sonra koşarak kadının kaybolduğu köşeden adam da kaybolur. Sokak bir müddet sessiz kalır.(Kamera hala köpeğin ölü gözlerindedir)
Sahne 2-
Beyoğlu’nun kalabalık sokaklarından birinde (nevizade olabilir) her yerden başka müzik gelmekte, köşe başında duran garsonlar kadını içeri çağırmakta, kadın ise kalabalığı ite kaka ilerlemektedir. (kamera tam kadının ensesinde, sırtını gösteriyor).
Adam belli bir mesafeden kalabalığı daha sert hareketlerle iterek bir yandan kadını gözden kaçırmamaya çalışmaktadır. Sağ eli ise montunun sol cebinin üzerinde köpeğin kalbini koyduğu yerdedir. Bir müddet kadını izler. Kadın çok kalabalık bir bara girip köşede tek kişilik küçük bir tahta masaya oturur. Sigara çantasından sigara çıkarır ve yakar.(Kamera çakmakla beraber kadının dudaklarından enfes bir sunum daha yapar)Adam ise bar kısmına gidip önce kendine bir içki söyler, gözleri kadının üstündedir, tek dikişte içkisini bitirdikten sonra sert sayılabilecek bir şekilde bardağı barın üstüne koyar. O sırada barın üstünde kasanın yanında hesap götürmekte kullanılan tahta kutulardan görür. Bir tanesini alarak kalbi mendilden çıkarır ve bu tahta kutunun içine koyar. Bir müddet köpek kalbine baktıktan sonra kapatır. Kadına tekrar göz atar. Sonunda kadına doğru ilerleyerek kutuyu masaya bırakır. Kadın o sırada gözlerini içtiği biradan kaldırır adama bakar (burada ikince bir emre kadar kamera adamın gözlerinden etrafı görmektedir) sonra kutuya bakar. Adam kutuyu "senin" der gibi bir baş hareketiyle kadına doğru iter. Kadın kutuyu alır. (kamera adamın gözlerinden).Önce hafifçe sallayarak içinde ne olduğunu anlamaya çalışır. Sonra kulağını yaklaştırır. (kadın kulağını kutuya yaklaştırdığında kamera etrafı adamın gözlerinden görmektedir ve birden bütün sesler silinerek sadece çok hızlı ve güçlü atan bir kalbin sesi duyulur. Görüntü kalbin ritmine göre bulanıklaşıp netleşmektedir.)
Sahne 3-
(Kamera kadının gözlerinden etrafı görmektedir.) Elindeki kutuyu masaya koyar. Kapağını hafifçe açar. (Kamera adamın gözlerinden etrafı görmektedir. ) Kadın köpek kalbini görünce mutlulukla gülümser. İşaret parmağını kalbin üstüne dokundurur ve hafif hareketlerle dürter.
Suratı mutlu ifadeden şüpheye dönüşür, şaşırmış bir ifadeyle adama bakar. Sonra kanlanan parmağını ağzına götürür ve yalar. Şuh bir ifadeyle parmağını emerken, kanın tadını alır suratı tehtidkar bir ifadeye bürünür. O sırada birden bardaki herkes adamın üzerine yürümeye, omzundan ittirmeye ve hep bir ağızdan "köpek, köpek, defolsana köpek... Ne işin var burada köpek" diye bağırmaya başlarlar (sesler barın kalabalık sesine, müziğe karışarak yankılanarak gelmektedir). Kalabalık adamı ortasına alıp artık kaçacak yer bırakmamıştır. Adam panik halindedir. Kadın ise kalbe parmağını dokundurup dokundurup şuh ve tehtidkar bir sırıtışla kanlı parmağını emmeye devam etmektedir.
(Kamera kalabalığın gözünden adamı göstermektedir.) Üstünde kan lekesi ya da bir köpeğin göğsünü yarıp kalbini çıkardığını hatırlatan hiçbir iz yoktur. (Kamera adamın gözlerinden kalabalığa bakar)Kalabalıktan iri yarı birisi dayanamayıp adama sağlam bir yumrukla onu yere yıkmıştır.(Kamera burada devrilir ve kalabalığın ayaklarını göstermektedir) Kalabalık galeyana gelip adama çullanmıştır.(Kamera kadının gözünden kalabalığı ve artık göremediği adamı gösterir.)Kadın adamı umursamaz bir şekilde kalbi eline alır ve kulağına yaklaştırır…
Sahne 4-
Adam yataktan sıçrayarak kan ter içinde bağırarak uyanır. (Kamera başka göz olmadığından adamın gözünden yeni mekânı göstermektedir.)Görüntü netleşmeye başlar burası adamın evidir ve etraf kıyafetlerle oldukça dağınık görünmektedir yatağın üstünde ki ince kumaş file etekli beyaz elbiseye gözü takılır adamın ve yanına sol tarafına döner kamera, bütün çıplaklığıyla ve enfes güzelliğiyle kadın uyumaktadır…
(Duyulan tek ses kalp atışıdır.)
2 comments:
"Vay anasını! güzeldi" dedim kendi kendime. Seni de tepkime ortak edeyim dedim sonra da :)
Güzeldi.
Bunu okuyan birilerinin çıkamsı ve tepkimeye girmesi ne kadar güzel birşeymiş.
Post a Comment