Pages

05 January 2010

Ya Terbiyesizsiniz Ya da Terbisessiz!



Nabız ölçer aletinin rutin ritimlerini sanat edasıyla izliyorum bazen; işinin ciddiyetini diz altı etek kadar fazla şekilde yerine getiren insanlığımızı hiç de eşit olmayan eşit kibritler gibi muamele yapıp onları kibrit kutusuna sokan ve bu kutuya da yasa, ahlak, demokrasi kuralları diyen sikiciler,  bunların peşinde koşan, kibrit kutusunun meyvelerini hasattan önce toplayanların hormonlu gıdaya benzeyen görsel ve yazılı medyada ehlileştirme çalışmalarını takdir etmemek mümkün müdür? O göt kadar ekranda görülen yeşil çizgilerin(nabız çizelgesini yansıtan ekrandan bahsediyorum) 3,5 üstüne çıkmasına izin vermeyen o bütün sakinleştiricileri toplumun götünden uydurduğu kurallar ile fermantasyona uğramış kimyevi reaksiyonları ebidik kubidik şeylerle süsleyip, ortaya çıkan yeni durumları idare etmek amacı ile oluşturulmuş bu çakma günü kurtarmaya yönelik kurallara uyanlara terbiyeli dedikleri suratıma tokat gibi iniyor zaman zaman…
Tarih derslerinde Türkiye tarihinin değil de Osmanlı tarihinin Hürrem orospusuna kadar her ayrıntılarının anlatıldığı her savaşın tarihin verildiği sebebi sonucu akı boku anlatılırken nedendir bilinmez yakın tarihimiz hakkında hiç konuşulmaz sosyalist devrim çabaları hiç olmamış gidi davranılır davrandırılır. Fransız ihtilal’ının dersinin bize işlenişi de siyah ayakkabıya beyaz bağıcık takın değişiklik olsun şeklindedir.(Burada anlatmak istediklerimin üstünü örttüm beni yormayın anlayın lütfen)
Bugün babaannem tarafından terbiyesiz diye azarlandığım anda beni devreye sokan sihirli sözcüğün bu olduğunu fark ettim hâlbuki salona girdiğimde televizyonda bir kıza defalarca tecavüz edilip derenin kenarına baygın ve çıplak şekilde atan 3 adamın orospu çocukluğundan bahsediliyordu ki bende buna şahit olduğum anda orospu çocukları diye araya girince bu terbiyesiz tepkisi aldım.
Terbiyesizlikler karışmış (amına koyum) parantez içi küfür sayılmaz ben terbiyesizsem bunlar ne küfür ettim diye terbiyesiz mi olunur hayatın kendi olmuş bir küfür Bürütüs bile Sezara dürtmüş yahu…
Bu kavramlar artık kırmızı kaleme mavi mürekkep tadı verip yazmak için değil karalamak için kullanılır olmuş. Tanrı ise hala ortada yok! Hala ona umut bağlayanlar için söylüyorum. Bu ona bir sitem ya da tepki değil onu çalışma tarzı da bu. Benim sitemim tepkim küfürüm o.çocuklarına…
Meydanı boş bulanlar vardı eskiden hatırlarsınız şimdilerde meydanlar yok her yer sokak arası ve meydanları da boşaltıyorlar sokak aralarına kaçın diye boşaltıyorlar.
Şimdi terbiyemizi bozmayalım zaten kurallarda bozdurmaz


3 comments:

SeV@L said...

Osmanlı'nın ağzından girip burnundan çıkan, tarih kitaplarının Türkiye'nin yakın tarihinden hiç bahsetmemeleri.

İnsanların o günler hiç hiç yaşanmamış gibi davranmaları. O günlerin devrimcilerinin apolitik çocuklar yetiştiriyor oluşu.

Ahlaksızlıklara altın çanak tutulması, bunlara karşı durduğunda senin terbiyesiz oluşun.

Başımızda baş yerine göt oluşu.

Babaannelerin mütemadiyen evlendirme programları izleyip, haklı yere ettiğin küfüre kulp takması.

İnsanların terbisessiz oluşu.

Bezdiriyor beni.

SeV@L said...

40 yıl kölem olman için sana önerecek bir film düşünüyorum.

Hoş yan taraftaki filmlere bakınca senden film önerisi almak lazımmış gibi duruyor. :)

Manusal said...

Bu köle efendi ilişkisi ilginç olabilir!