Pages

08 March 2010

Sabri Bey Uçsa Bizi Kurtarır Mı?



Kerpiç duvarların ardında kireç kokan elleriyle hakikat araştırması yapan italyan Horozu yine ötmeye başladı. Uyumanız için tam vaktinde…
Ekranda türlü türlü hileler. Kırılan kalpler, moraran gözler ve bir halkın amaçsız hıçkırığıyla beslenen, höyküre höyküre ağlamasıyla can bulan reyting matmazelleri.
3
2
1
Ve duayenler... hımm der, Sadri Bey kalkışa geçmeden hemen önce devreye giren orkestranın yerine.
Allah, diye bağırız uçmadan hemen önce, bize bir haller oluyor doktor amca.
Kayıttayız…
Masal yaratığı, TV ile asla bayraksız yola çıkmayan Türk pehlivanı TR. Stadyumda birbirlerine hortum tutarken yıkılan kim bilinmezken, hayatın ıslanan yanlarına cinsel fanteziler biçti cani babalar… Artık, artıktı TR.
Kol kırılır yen içinde kalırdı. Tabi ironik sadrazam Z. zokayı yutmaz asla. Bilirim. Biliriz.
Zaping diyelim isterseniz. Sanki yapabilecekmiş gibi bakmayın gözümün içine, başka bir şey daha…
Daha sonra olanlar...
İşbirlikçi hükümet halkına yamuk yapar her zamanki gibi. Pencereden içeriye sızan ışık odaları ısıtır, doğalgaza zam gelir, yün yorganlara gün doğar. Derken kanal değişir. Ya da gerek yoktur; Kumandanın tuşları meme yapıyor sık sık... Kanal bu haberlerin arasına memeli canlılardan yerleştirir, biyolojik salyalarınızı silmenize gerek yok.
Birden...
Kırmızı şarap sevimli kızımızı cömert kılmıştır ve amerikan rüyası orgazmla sonlanmamıştır hiçbir zaman?
Saldırgan arketipler çoğalmayı beklerken, aşkınlığa olan borçlar silinir. Bir kaç çadır kurulur ve üzerine yazılır...
Krediyle yaşam satın alanlar bedeviye dönerler… Sonra bilet fiyatları konusuna değinmek gerek desek yargı sokmuştur i.M’ye sokacağını. Bu rahatsız eder mi?
Bilinmez.
Şimdi belgesel molası...
“tanrı acaba kutup ayılarını nasıl yarattı”yı anlatır bize ama bilimsel olarak...
Arkada garip bir fon...
Denizanaları terk eder belgeseli... Dest-i izdivaç alkış tutarken gülümseyen gözlere.
Birazda müzik dersek liste başı “bonibon şekerim.”
Tik; Kumandadan gelmedi o ses zaman acıyor bizlere tak’sız şekilde…
Santrada bıçkın delikanlılar konçerto bestelemeye girişirler. Çevirmenler boş durmaz tabi harıl harıl en tatlı star doktrini denemelerini ulaştırırlar bizlere.
Oysa benim yeni bir rap starım var şahsıma münhasır.

Analojiler sonuç bekler. Bay Savaş sigarasını yakar keyifle, kadehi masasında değildir. Şöyle der: “Methaldar” insan öldürmek çok günah... İnandınız mı?
Sonuç olarak...
Acun diye programlar silsilesini bayılırız yetenekli milletiz ne de olsa.
Acun elinden tutsun zaten herkesin tuttuğu uyur izler halkımıza.
Yokum, not yokum.

Devam edecek bunlar güzel hareketler diyeceğiz.
Vericilerle oynayın... Alıcıların ayarını kaçırmayın.
Yayının akışına bırakın kendinizi.

No comments: