Pages

26 November 2011

İki Yarımın Bİr Elması


Kitabımın ilk sayfası;
Düzenli aşkların, düzüşken notası kulağıma “Edith Piaf” kaçırıyor. “Je ne regrette rien” demeden önce uzatarak “no” dediğini duyuyorum, hiçten az biraz fazla Fransızcam ile çözemesem de Cezayir asırlı İtalyan vatandaşı bir arkadaşımdan öğrendim sonraları anlamını “Hiçbir şeyden pişman değilim” Bu kadar kesin bir akrabalık kuralı pek olmuyor pişmanlıkla, kaç yıl beklemem gerektiğini söyleyip beklediğim o yıllara pişman olmak istemiyorum bir yandan da. Hikâyeme hiç bir şeyden pişman değilim diye başladığımda, yaptıktan ya da yapmadığımdan pişman olduğum birçok şeyden bahsettiğimin farkına vardığınızda dilimden dökülen kelimelerim suretlendiği beyaz kâğıtlar şahidimdir ki hiç bir şeyden pişman değilim. Pişman olduğum herşeyden bile… Hikâyenin bir yerlerinde hala yaşamaya devam ediyorsanız nereden başlayacağınıza dair tereddütleriniz, korkularınız olabilir. Ölü bir hikâyenin gölgesi olmaz bu yüzden ölmeden, öldürüp de gölgeme sakladıklarımı anlatmam için gün ışıyana kadar yaşamak ve yazmak istiyorum. Yazmaya başladığımda hikâyenin neresinde olduğumu göremeyecek kadar gözlerim sulandı, insanın doğar doğmaz ağladığı düşünülürse bu işte ne kadar tecrübeli olduğumuz konusunda sahibi olduğumuz fikirlerin farkına varcağız. Bu farkındalık da bana torbadan çıkan ilk geçmiş sayfamdan bir gemi yapıp gözyaşımın akarına bırakma fikri verdi. Kirpiklerimin bu kâğıttan gemilerin sığındığı ıssız ve gitmek zorundan olan gemilerin uğradığı bir liman gibi kullanarak başlıyorum ve hiç pişman olmayacağım…

No comments: