30 May 2012
İki Yarımın Bir Elması
Adaletin kör tanrısıyla poker oynarken hile yapıyorum yine! Masanın altından bacak aramı okşayan umut bir sıfır öne geçmiş gibi görünse de gerçeğin kalbinde hep gerilla kalbim bu yüzden sıkıldım.
Bütün çağların toplan trajedisini kafama doğrulttuğum silahın namlusunda içtenlikle göz kırpıyor. Kaktüs dikeni kompleksi artık çölde olduğumuza göre su içebilirim diyen dudaklarımın çatlaklarına çaylaklar saklanmış. Zehir içip hayat kusuyorum, kalabalığım.
Radyasyonlu aşkların kısır adamları beni severken, kelepir gözyaşlarımı döküyorum. Sanırım yakında, soysuz haremime acuze bir kilise olacak yorgun bedenim. Sakin sayılmam sinirli değilim. Biteviye geçen sapkın günlerden ve zor bir oyundan baş rol çalarken aşırıcı heyecanlandığımdan kendimi ele veriyorum Schopenhauer’in metafizik akışıyla obur egomu besleyip biraz daha zayıflıyorum, terledim.
Benim trajedim de bu sanırım her zaman kendi hayatımın figüranı olmak…
Ferhat Karaağaç-manu(İki Yarımın Bir Elması-Cevdet)
Etiketler:
iki yarımın bir elması
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
3 comments:
Ah çocuk!bunları nasıl yazıyorsun.?
:) Kelimelerle güzel oynuyorsunuz..
severim kelimeleri hizaya getiren insanları :)
Teşekkürler yorumlarınız için.
masal esas süpriz kitapta az biraz daha sabır:)
Post a Comment