Pages

29 January 2010

Aklımı vursam aklımdakiler ölür mü?

Mutfakla odam arasına kaçıncı gidiş gelişim bilmiyorum elimdeki bardaktan içtiğim çayı neden içiyorum bilmiyorum. Telefonlara neden bakmak istemiyorum. Neden yazmaya ihtiyaç duydum bilmiyorum. Neden sürekli pencereden bakmak zorunda olduğumu da bilmiyorum.
Ama bu bilmiyorum dediklerime neden bilmiyorum dediğimi biliyorum. Bir kaç saat önce sırt üstü yatmış bir şekilde intihar etsem ne olur diye aklımdan geçirdim. Bileklerime baktım, ilaçları düşündüm bu ne kadar basitmiş dedim. Ama bileklerime kıyamam zaten ellerimi çokta severim.
Sorunları olan birisi değilim ne kadar zeki olduğumu fark edecek kadar zekiyim. Ekonomik sıkıntılar yaşamıyorum yani aç değilim açıkta değilim, yaşam savaşı vermiyorum. Tanıştığım kadınların yarısını etkilemeyi başarmışımdır, etkilediklerimin de yarısından biraz fazlasıyla sevişmişliğim vardır. Âşık olduğum ya da öyle olduğunu sandığım çok kadın oldu. Anlayacağınız yalnız biriside değilim, arkadaşlarım çoktur gereklisi de gereksizi de… Kolayca kariyer yapabileceğim bir eğitim alıyorum. Dünyada insanların nelerle uğraştığını biliyorum tuzu kuru yavşağın tekiyim ve hala neden…
Ailemin sorunlarından bahsedebilseydim keşke, işte tam burada bahsedemediğim sorunlar olduğundan bahsediyorum. Sizleri tanımıyorum, sizlere anlatmıyorum bu hafta kafamı kemiren sürekli kendime anlatıp durduğum…  Bu burukluğun benimle hiçbir alakası yok.
23 yaşımdayım; evet bu annemle babamın neredeyse evlendikleri yaş ve bugün hiç bilemediğim bir acı içinde boğuluyorum. Etrafımda binlerce can simidi var ve hepsini görmezden geliyorum. Boğazımdan içeri suların dolmasını istiyorum birkaç haftalığına kapatmak istiyorum kendimi. İçmek istemiyorum bugün içersem ağlarmışım gibi geliyor.
Sabahtan beri azımdan tek kelime çıkmadı bu yüzden hoca beni sınıftan attı üstelik bugün yarı tatilin başladığı gün. Annem konuşmam için bir saat sarılıp ağladı. O acı çekti ve ben sustum. Aklımdakileri yazmaktan korkuyorum başlarsam ağlarım biliyorum başlarsam parmaklarım kanayacak hissediyorum. Başlarsam Annem ağlayacak babamın gözlerinden üstelik aklımdakiler benim bile değil.
Birisi cesaret edip bana söylesin;
 Aklımı vursam aklımdakiler ölür mü,Aklımdakiler ölse üzülürmüyüm?

12 comments:

. said...

belki de ağlamalısın ne dersin.
Arada hepimize oluyor anlattıkların.Geçici emin ol.

wimparella said...

cold souls sana gelsin o zaman.

Seval said...

Aynı şeyleri yaşıyorum uzun zamandır ve kurtulamadım. Kurtulamıyorum. Kurtulmak istemiyorum.

İntahar mı etsem acaba diye düşündüğüm oldu. Keşke kamyonun biri bana çarpsa dediğim. Ya da bir şiirin ilk dizelerinde ki gibi "biri çıkıp öldürsün beni ve kaza süsü versin cansız bedenime" dediğimde oldu.

Anlatmak ya da salya sümük ağlamak da faydalı olmadı bana.

Yazdıklarını okudum ya kalbim sıkışıyor. Keşke yardımcı olabilsem ama bu kelin de melhemi yok başına sürmeye.

Ben herkese aynı şeyi söylerim "herşey geçer" kendimi buna inandırmaya çalışıyorum.

G ü n e ş K i t a b e l e r i said...

Sen aklını vur da, bunun yüreğindekilere ne yararı olacak ben onu kestiremedim?
Sen kafandan geçenlerle, oradan geçip kalbine yerleşenleri de karıştırıyor olamazsın di mi, tuzu kuru, ağlamaklı, zeki çocuk?

Manusal said...

Bilemiyorum bu yazıyı tekrar okumadım daha hazır değilim.

G ü n e ş K i t a b e l e r i said...

Eee neredesin?..
selam verdim borçlu çıktım gibi de olmasın ama, seninle tartışmak güzeldi :) Her gün bugün bir mevzu açar da tartışırız diyorum ama nafile:) yoksa depresyona yenik mi düştün, hadi yapmaaa, kalk ayağa!..

Manusal said...

Yo hayır,sadece biraz dinleniyorum burda okulalr tatil depresyonda değilim kafamın içi dolu evede pek uğramıyorum.Ayrıca iyi arkadaş olabiliriz bende öyle düşünmüştüm.Şimdi dışarı çıkıyorum ucuz bira içicez :)
Yazacak şeyler çok ama bi türlü içimden gelmiyor.Bekleme modundayım.

G ü n e ş K i t a b e l e r i said...

Sen kesin edebiyat falan okuyorsundur ya da filozofi :)
Burda da bir barda efes birasi varmis, hafta sonu oraya gidiciz türk arkadaslarla! hayir memleketteyken icmedigim seyi buradayken icecem ya bu gurbet ilginc bisiy :)
mesela raki da memlekette agzima koymadigim ickilerdendi ama simdi ara ara büyüge danismasak olmuyo!
Ben senin cevaplari sevdim, bekleme modundan cik da sana yine sataşayim :=)

Manusal said...

Rakı içmek için gurbete mi gitmen gerekiyordu beh :)
Ben şimdi 3.5tl den 4 bira içtim orda ne kadar bilemem ama insan oğlunun hazırladığı enfes sıvılardandır bira.Edebiyatçı değilim ama 2 bira içince içimde duygusal bir felsefeci doğum yapar çoğu zaman.Ama insanlar bebeklerimi anlamak yerine sargoşmuşum gibi davranırlar.Sarhoş olmak dedimde senin aklına bişey gelmiştir...
Öyleyse devam et.

G ü n e ş K i t a b e l e r i said...

Bütün yorumların yanıtlanıp, bütün yeni yazıların okunmuş ve yorumlanmıştır manu! Kendimi manu fan falan hissettim ve son yazılarındaki konunun kızlar üzerindeki yoğunluğu bu tatil sana yaramamış, aklını karıştırmıs dedirtti. 23 yaşındaki sen, hala bir çok sarhoş filozofik bebeklere gebesin manu, bırak onlar da aşkla beslensinler ve onundan yaralansınlar aşk kanantınca. ne romantik oldu bu yahu!...
Akıllı başlı delikanlısın maşallah, sana öğüt vermek bana düşmez ama yaşa gitsin be manu, hayat kısa:)

Sarhoşluk deyince aklıma gelen herşeyi resetlemek istiyorum, o ne rezil bir haldir insan kendi kapısını kendi anahtarıyla açamaz olur, evin yolunu nasıl bulduğu ise hep bir muammadır. yeteeer hatırlatmaaaa!!!...

Ama bak yine bir fasıl hazırlansın heç hayır demem ;)

Manusal said...

Fasıl dedin de şu sayfandaki nihansın dideden mahfetti beni ya

G ü n e ş K i t a b e l e r i said...

İnsanın kaliteli beğenilerinin olması da gönlünün derinliğinin bir göstergesidir yahu!
Şu günlerde alman gazetelerinden politik haber topluyorum, politikanın insanı yücelten bir yanı olduğuna dair inancımı yıllar önce kaybetmiş olduğum için bu bilgilenme zorunluluğu heç işime gelmiyor heeeç!...