Pages

01 April 2012

Fütursuzca



Libyalı bir askere dönüşüp,
Praglı bir fahişeye sarılan, aynı adamdı.
Bu adam aynıydı!
Kokuydu.

Kendini…
Bu adam hayal kurabilmek adına,
Bu adam hayal kurabilmem için,
Korkularından ısırıp dişlerini acıttı.

Ya da bu kadın…
İç çekerek ahlakın kaygan boşluklarında
Deformasyon kaygısına bir çalım attı,
Yüzüne asılan suç unsurlarını gibi
Saydım, bir bir hepimizi kendimden.

O kadın!
Ya da o adam gibi
Aşk densiz bir ihtiyarın dizlerini okşarken de
Taze bir kadını koklarken de zevk alır.

Aksak bir aşk yolculuğuna çıkmadan
Gün dönümünü hesaplamalı insan
Alışkanlığın hacmi ne kadar?
Cismine yapışıp okşamaya başlamadan

Bana verilen bir yaşamdan başlayıp,
Sana rastlayan bu yaşamla
Bir dünyanın kapılarını aralayarak,
Kutsal naneler başlığı altında geçiştirdik her şeyi.
Utangaç memelerin meyve verirken bahara
Aklımın taze yerlerini sıkıştırıyordu.
Ellerini okşadım, titriyordu…
Son gününü yaşamak için kozasından çıkan
Bir kelebek kadar ıslak ve aceleciydi.
Beklemedi uçtu…

2 comments:

Berrin said...

uzuuuun zaman sonra bloguna goz attım ve bu sıırı okuyunca bunlar burada harcanmamalı dıye dusundum ve o an alttakı postta gordum kı kıtap cıkarmaya hazırlanıyrsun :)
cok sevındım adına..

yazıların yalın dıyemem yorucu bu nedenle ozel bı okuyucu kıtlen olacak..usta ve zekice..

Manusal said...

Çok teşekkür ederim. Umarım söylemek istedikelrimi, söylemek istediğim şekilde söylediğim bir kitap yazabilirim.
Bazen yürüken çok hafif bir rüzgar bile size destek olabiliyor...